YUNANİSTAN
PARA KULLANIMI=
Euro bölgesi. Kredi kartı kullanımı yaygın.
İNSANLAR=
Yunanistan kökenli olanlar dışında birde Türkiyeden göç etmiş rumlar var. Bunlar hala türkçe konuşabiliyor. Ayrıca türklerin fazla olduğu bölgelerde yaşayan Yunanistanlılarda tükçe bilebiliyor. Özellikle son 20 yıldaki karşılıklı turizm hareketleri ve ülkemizden Yunanistan a giden çok sayıda turist sayesinde dargınlıklar unutulmuş gözüküyor. Ancak Türkiye nüfusu ve ekonomisi sürekli buyurken onların bir anlamda durağan kalmaları ve tarım,turizm ile denizcilik dışında bir sektör olmayan Yunanistan a karşı neredeyse her sektörde atılım içinde olan ülkemiz onları tedirgin ediyor. Yunanistanlı bir arkadaşım sürekli büyüyorsunuz ve bizde sizden korkudan elimizdeki 3-5 kuruşu silaha yatırıyoruz bu yüzden de fakirlik çekiyoruz demişti.
MUTFAK=
Yunan mutfağı bize çok benzer olduğu için rahatlıkla sevdiğiniz bişeyler bulabilirsiniz. Zaten ortak sayılabilecek birsuru yemek küçük farklılıklar ve benzer isimlerle.
Sabah kahvaltısında beyaz peynirin çok benzeri feta peyniri mevcut. Ayrıca böreklerde varki, bunlardan en öne çıkanı ıspanaklı börek. Yoğurtları daha yoğun kıvamlı ve tatlımsı, labne diyebiliriz. Kahvaltıda bu yoğurdun üzerine bal ve ceviz koyuyorlar.
Souvlaki, bizdeki dürümlerin Yunanistandaki adı. Etli,köfteli, tavuklu, sebzeli olabiliyor. Biraz patates ve yeşillik eklenerek souvlaki hazırlanıyor. Ancak et ve köfte genelde domuz. Dolayısıyla dikkat.
Gyros, döner. Durum olarak ve içinde çeşitli yeşillikler ile servis ediliyor. Tavuk ve genelde domuzeti yada karışım.
Tzatziki, cacık bizimkine göre koyu kıvamlı yoğurtla karıştırılmış salatalık rende şeklinde.
Kesinlikle tavsiye ederim.
Mousaka, patlıcan, sıklıkla domuz kıyma, patates ve uzerlerine başamel sos ile yapılan lazanya. Malzeme musakka ile aynı fakat tarz değişik.
Dolmades pirinçli yaprak sarma.
Tabiki bolca deniz ürünü var. Özellikle kalamar çok yaygın. Balık olarakta tekir ve sardalya en sık karşılaşacak olduklarınız.
Yunan salatası ise domates, biber, salatalık, soğan ve beyaz peynirden oluşuyor. Beyaz peyniri rendelemeyip butun bir dilim olarak en tepeye koyuyorlar.
Tatlıların tamamı bizim bildiklerimizin biraz değişik tarzları. Baklava ve kadayıf, irice, daha hafif tatlı ve cevizli. Bizim ev baklavası dediğimiz türden.
SANTORİNİ
GENEL BİLGİ =
Ege Denizinde Bodrum ile Girit arasında yer alan volkanik adalar gurubudur. Asıl yerleşim olan ada hilal şeklindedir. MÖ 1600 yıllarında çok şiddetli bir volkanik patlama ile adanın orta kesimi deniz içine çökünce, bu hilal şekilli kısım denize uçurum yaparak kalmıştır. Krater ise küçük Nea Kameni adası olarak onun karşısındadır. İşte bu uçurumun tepesine kurulan yunan köyleri, sahip oldukları olağanüstü manzara ve kendine has mimarisi ile dünyanın en ünlü adalarından biri haline gelmiş.
Santorini romantik bir yerleşim ve bu sebeple tek başına yada arkadaş gurubuyla gidilecek bir yer değil.
Ada da başlıca 3 köy var. Merkez olarak değerlendireceğimiz Fira adanın ortasında. Komşusu İmerogvili ki bu iki yerleşim birleşmiş durumda ve en uçta kalan Oia. Bunlardan hangisinde kalmak gerekir denilirse, günbatımının seyredildiği ünlü burunun olduğu yer olan Oia, diğerlerine nazaran daha orijinal havası ile benim tavsiyem. Ancak gece hayatı için barlar Fira da. Geceyarısı sonrası Oia da 2-3 mekan dışında heryer kapanıyor. Santorini de o saatlerde ulaşım sadece taksiyle, 30 eu tek yön gibi. Dönüş taksiyle önceden anlaşmak doğru olur.
MEVSİM=
Ada nın atmosferini tam olarak yaşayabilmek için gidilmesi gereken zaman temmuz ve ağustos. Daha önce ve sonrası sadece fiziki olarak adayı görmüş olursunuz ama o atmosferi hissetmeniz mumkun değil. Mehtabın dolunay olmasınıda hesaplarsanız tam olur. Tabiki bu 2 ay tüm fiatlar zirve olacaktır.
ULAŞIM =
Öncelikle Atina üzerinden aktarmalı uçuşlar en çabuk yol. Santorini genellikle mykonos ile birleştirileceği için bunlardan birine gidiş diğerinden dönüş ve adalararasını feribot ile geçmek en optimum yol. Biletler önceden ayarlanırsa maliyetide diğer rotalara oranla fazla olmaz. Blue Star Ferries, Sea jets, Helenic Seaways, Golden Star Ferries isimli şirketler feribot seferleri düzenliyor. En iyi ve en hızlı feribot Blue Star Ferries. Bunların biletlerini alırken pazarlamacı şirket weblerinden değilde şirketin kendi web inden almak daha doğru. Çünkü pazarlamacı şirketler barcod suz bilet maili yolluyor ve siz bunları limanda 1-2 euro vererek barcode lu bilet haline çevirmek zorundasınız. Bu sebeple de erkenden orda olmanız gerekiyor. Barcode lu biletiniz olursa 30 dk önce limanda olmanız yeterli. Yoğun mevsimde geç kalabilme ihtimaline karşı hazır bilet daha iyi.
Atlas Global, yazın Mikonos a İstanbul dan direk seferler düzenliyor. Bu şekilde önce Mikonos oradan feribotla Santoriniye gidiş dönüş ve Mykonos geri uçuş. Bu rotada 2 feribot seyahati olmak zorunda ki bu feribot geçişleri neredeyse tam gün alıyor. 1saat önce limanda olmanız gerekiyor, 2.5 saat mikonos santorini ve varış sonrası otele git yerleş 1 saatte öyle. Toplamda 5.5 saat oluyorki, gunu tamamen bitiriyor. Bu sebeple zaman açısından ilk tercih önceki rota.
İstanbul Atina uçuşu sonrası, Pire Limanı ndan kalkan feribotlarla gitmekte diğer bir rota. Pire-Santorini 5-8 saat. Aktarmalı uçuşlara nazaran daha ucuz ancak daha fazla zaman alacaktır.
En ucuz yol, Bodrum dan hergun kalkan feribotlar ile 30 dk da Yunanistan Kos adasına geçmek ve oradanda 6 saatlik Santorini feribotuna binmek. Ancak Kos Santorini feribotu haftanın sadece bazı günleri tek sefer. Diğer rota is Marmaristen hergun kalkan feribotlarla 1 saatte Rodos a geçmek ve oradan haftada 1 yada 2 kez olan seferler ile 8 saatlik Santorini feribotuna binmek. Bu rotalar sezonda 200 eu cıvarı olacaktır. Vaktiniz bolsa ve Kos yada Rodos tada kalmayı düşünürseniz tavsiye ederim.
Adaya ulaşım 3 noktaya olabiliyor. Havaalanı, turist gemileri eski limana, feribotlar yeni limana şeklinde. Eski liman Fira da. Turist gemileri limana yanaşmayıp açıkta demirliyor ve ordan teknelerle kıyıya ulaşılıyor. Fira, 260mt lik uçurumun üstünde. Yani birde tırmanış var. 580 merdiven tırmanılacak, 8 euroya katırla çıkılacak yada 6 eu tek gidiş teleferik kullanılacak Havalaanı ve eski limandan Fira ya ulaşım taksiler yada otobüsler ile. Otobusler yaklaşık 20 dk aralıklarla ve 2 euro. Havaalanı fira 10 dk 15 euro ve yeniliman fira 30dk 30 euro taksi ile. Oia ya gitmek isteyenler Fira da aktarma yapmak durumunda. Yeniliman Oia ya en uzak nokta. Burdan taksi 50 euro ve 1 saat. Oteller genellikle varışta ücretsiz transfer sağlıyorlar. Limandan sizi alan minibüsler misafirleri çeşitli otellere bırakıyor. Eğer oteliniz köylerin içindeyse otelin görevlisi terminale gelerek sizi oradan alıyor. Çünkü labirent sokaklarda sizin adresi bulabilmeniz ve çantalarınızı taşıyabilmeniz çok zor. Bu sebeple mumkun olan en küçük çanta çok kolaylık sağlayacaktır. Ancak dönüşte bu hizmet sadece terminale kadar.. Yeni limanda inen yol S şeklinde ve çok dar. Dönerken feribotu kaçırmamak için en az 1.5 saat önce limanda olacak şekilde hareket edilmesi gerekiyor. Çünkü feribot saatlerinde bu yol tıkanıp limana ulaşmak çok vakit alabiliyor. Hatta inip yokuş aşağı yürümek zorunda kalabilirsiniz.
OTEL=
Köylerdeki oteller, eski köy evlerinin restore edilmesiyle elde edilen odalardan oluşuyor. Bunlar genelde yamaçta 1-2 teras katında, kucuk bahçeli birkaç oda şeklinde. Resepsiyonlar başka bir sokakta kucucuk bir oda. Restoran yapacak alan olmadığı için çoğu kahvaltı vermiyor. Resepsiyonda ki kahve makinalarından sabah gidip kahve, çay alabiliyorsunuz. Bu sebeple odalarda buzdolabı ve kucuk masalar var. İsterseniz odanızda yada odanızın önündeki alanda bulunan masada muhteşem manzaraya karşı kendiniz de kahvaltı yapabilirsiniz. Tabiki yeri müsait olup, verandanıza kahvaltı tabağı servisi yapan otellerde mevcut. Oia ana cadde üzerinde manzaralı kafeler de kahvaltı var. Kişibaşı 25 euro cıvarı.
Köylerdeki bu restore odaların dışındaki yeni inşa edilen otel odaları, modern mimaride, havuzu, kahvaltı terası vs olan tesisler. Ancak köyden yada en azından merkezden uzaktalar.
Otel seçimi için önemli bir nokta var. O da Santorini de denize gitmek çok zahmetli ve zaman alıcı olduğu için mutlaka manzaraya bakan, oda önünde size özel jakuzisi olan bir oda kiralamanızı tavsiye ederim. Böylece, sokaklarda gezip fotolarınızı çektikten sonra kalan vaktinizi hem gunduz hem gece jakuzinizde muhteşem manzarayı seyrederek geçirebilirsiniz. Otellerde genelde birer tane ortak jakuzi var ancak herkesin kullanımına açık olduğu için rahat olmayacaktır. Yanlızca bu şekilde adanın hakkını vermiş olabilirsiniz. Günlük 600 euro gibi isteyeceklerdir. Sezonda böyle bir oda bulma ihtimaliniz çok zayıf. Dolayısıyla ilkbaharda rezervasyonunuzu yapmalısınız.
Santorini Residence Suites dışarıda jakuzisi olan sadece tek oda var. Çok önceden rez ile garanti edebilirsiniz. Onar Villas, Art Maisons Oia Castle, Maregio suites, Ambion suites bu tarz odalara sahip diğer tavsiyelerimiz.
GEZILECEK YERLER
Fira-İmerogvili-Oia
Santorinide yaklaşık 10 kadar köy mevcuttur. Bunlar genelde, Kaldera körfezine bakan uçurumun tepesinde,sarp bir yamaca kurulmuş, teras şeklinde labirent sokaklardan oluşan, tüm evlerin beyaza , kiliselerin çatısına çıkmak doğru olmadığı ve bu bembeyaz ortamda kiliseleri tanınabilir kılmak için onların çatılarının mavi yada bordoya boyandığı masalımsı mimarili yerleşimlerdir. Santorini de görülmesi gereken yerler tabiki buralar. Bunlardan 3 tanesi ön plana çıkar.
Fira, adanın ortasında ki merkez köydür. En buyuk köy olması sebebiyle dukkan,restoran, taverna,cafe, bar seçenekleri daha fazladır. Hepsi birbirine komşu 3 adet müzesi var. Arkeoloji Müzesi, Tarihöncesi Thira müzesi, Megaro Gizi Muzesi.
İmerogvili de onun komşusu olup Fira ya nazaran daha sakindir.
Oia ise hilal şeklindeki adanın uc kısmındaki köy. Fira ya nazaran yamaca daha derin kurulduğundan bence en güzel görünümü sunan köy. Oia nın en batısındaki tepe üzerinde Bizans kalesi kalıntıları var. Bu kale den oia tüm muhteşemliği ile seyredilebilir. Ayrıca akşamüzeri güneşin deniz üzerindeki batışını seyretmek için herkes burada ve çevresinde toplanıyor. Kalenin yanından aşağıya Ammoudi limanına inen bir yol var. İnerken problem yok ama geri çıkarken katırsız çıkmak oldukça zor. Katır 6 euro. Bu limanda 2-3 tane denize nazır balık restoranı ve onlardan daha ileride Ammoudi plajı var. Oia da kalanlar buraya denize girmeye geliyor. Ancak plajın yolu patika ve plajda hiçbir servis yok. Kayaların üzerinden denize giriliyor. Uzun süre kalacaksanız su, yiyecek getirmeniz gerekir. Gölgelik, şemsiye yok. Şapka ve tshırtle oturmalısınız. Çantanızda kıymetli bişeylerde olmamalı.
Akrotiri Antik Kenti=
Santorini de kurulmuş olan Minos Uygarlığı na ait bir kent. Kentin gerçek adı bilinmiyor. Akrotiri, bugun, antik kentin sınırları içinde bulunduğu köyün adı. MÖ 5000 yılından beri bulunan yerleşim MÖ 1650 de Santorini nin yarısını çökerten deprem öncesi bilinmeyen bir dönemde terkedilmiş.Kendi dönemleri için oldukça ileri bir seviyede idiler. Drenaj sistemleri, 3 katlı evler, duvar süslemeleri vs. Bu sebeple antik yunan kaynaklarında bahsedilen Atlantis burası olabilirmi spekülasyonları var. Arkeolojiye özellikle merakınız yoksa harabeler içinde görsel olarak ilgi çekecek bir şey yok. Bilet 12 euro.
Black-Red and White Beach ler =
Volkanik bir ada olan Santorini de güzel plajlar yok. Genelde sarp uçurumların dibindeki kayalar üzerinden denize giriliyor ve buralarda plaj hizmeti yok. Saydığımız bu 3 plaj, siyah renkli kumları sebebiyle Black Beach, kırmızı ve beyaz kayaların rengi sebebiyle Red ve White beach, şezlong ve diğer beach hizmetleri bulabileceğiniz kıyılar. Black beach denen sahil en uzun ve en geniş sahil. Perissa ve Perivolos Beach adında 2 özel tesis mevcut.
Her 3 sahilde birbirine yakın, Oia ya taksiyle 1 saat ve Fira ya 30 dk. Özellikle Oia da kalıyorsanız vaktinizi buraya harcamanızı tavsiye etmem. İlle de denize girmek isterseniz Oia da tekne turuna katılmak yaklaşık aynı maliyet olacaktır.
Tekne Turları=
Eğer 2 günden fazla kalacaksanız tekne turuna vaktiniz olabilir. Çok çeşitli tekne turları var. Bunlar adanın etrafında çeşitli noktalarda mola vererek yüzmenize ve şnorkel yapmanıza izin veriyor. Ayrıca sadece tekne ile gidilebilen Nea Kameni adasında ki sönmüş krateri ve Palea Kameni adasındaki termal sıcak su havuzunu görmenizi sağlayabiliyor. Ayrıca ünlü gün batımını tekneden seyretmek isteyenler için günbatımı turlarıda mevcut. Batan güneşin özellikle Oia köyü üzerinde ortaya çıkardığı görüntüleri seyredebilmenin güzel bir yolu.
Gündüz turları 10 00 gibi başlayıp 13 00 dan 16 00 a kadar sürebiliyor. Yiyecek içecek ve tekne şartlarına göre 50-200 eu arası turlar var. Günbatımı turları ise 17 00-20 30 arası.
YEME İÇME
Oia da ana cadde üzerindeki restoranlar pahalı. Daha ucuz seçenekler bakılıyorsa terminalde 2 restoran var. Onlar değerlendirilebilir.
Thalami Restorant=
Manzaraya en iyi hakim olabileceğiniz ve kaliteli yemek yiyebileceğiniz ana cadde üzerindeki teras restaurant. 2 kişi 60 euro gibi. En uçtaki masalar yemek saatleri tabiki dolu oluyor. Girişe yakın masalarda da manzara var ama en uç tabiki kesintisiz manzara. Ancak acele etmeyip beklerseniz boşalan masaya oturabilirisiniz. Dönüşüm hızlı.
Skala Restaurant=
Yemek kalitesi olarak Thalami den daha iyi ve daha pahalı. Terasında yer yoksa içerde oturup 100 eu vermenin hiçbir anlamı yok. Ülkemizde her iyi balık restoranında bulabileceğiniz lezzetler.
MYKONOS
GENEL BİLGİ=
Ege denizinde İzmir ile Atina arasında bir ada. Ada da birkaç köy olmasına rağmen, bunlar yeni kurulmuş olması sebebiyle sadece eski merkez beklediğimiz beyaz evler, labirent sokaklar, küçük kiliseler şeklinde. Mykonos, orjinalinde hiçbir çekici özelliği olmayan bir yerin nasıl dünya turizminin gözde merkezlerinden biri haline getirilir in en güzel örneği diyebilirim.
Sadece yer yer tek tük zeytin ağaçları, dikenli incirler ve makilerle kaplı çorak bir arazi, küçük koylarda çakıllı plajlar, zaman zaman rahatsız edecek derecede sürekli rüzgârlı bir ada. Ancak gay ve lezbiyenlerin rahatça el ele dolaşabileceği bir ortam oluşturmuşlar ve bunların çevresinde de meraklı kitle ile ada dünyanın tanıdığı bir yer haline gelmiş. Çok sayıda lüx otel, restoran, bar, cafe, unlu marka satış noktaları oluşmuş. Fiatlarda uçmuş
Mykonos öyle gidelim bir hafta kalalım denize girelim düşüncesi için uygun bir seçenek değil. Çok pahalı, su serin, plajların doğal bir güzelliği yok ve olanlarda şp,ğida şezlong ve şemsiyeden başka bişey gözükmüyor. Buraya gelinecekse gündüz beach party olan plajlarda denize girmeye, gecede yine club lerde müzik dinlemeye dans etmeye gelinecek. Ancak İstanbul un özellikle 90 lı 2000 li yıllardaki gece hayatını bilenler Pasha, Leila, Sortie, Reina gibi ortamlarda bulunanlar öyle bişey beklemesinler.
ULAŞIM=
Eğer Santorini ile birleştirilecek bir gezi ise Santorini kısmında ulaşım seçeneklerinden bahsettim.
Mykonos a ulaşımın en iyi yolu, sezonda, Atlas Global ın İstanbul dan düzenlediği 1 saatlik direk uçuşlar.
İstanbul-Atina uçuşu sonrası aktarma ile yada Pire limanından 3-8 saatlik feribotlarla geçilebilir.
En ucuz yol ise İzmir Seferihisar feribotları ile sabah 08 00 gibi 30 dk da Yunanistan Samos adası na geçmek ve buradan da 16 00 feribotları ile 20 00 cıvarı Mykonos a ulaşmak. Gidiş dönüş yaklaşık 150 eu cıvarı olacaktır.
Havaalanı adanın ortasında ve merkeze 15 dk mesafede. Genelde oteller varışta misafirleri alandan alıyor. Otelinizin bu hizmeti yoksa, otobüsler ile 2 eu ya merkezde ki terminal in olduğu Fabrika meydanına gelebiliyorsunuz. Oteliniz merkezdeyse bu küçük meydandaki bir cafe nin önünden gelip sizi alıyorlar. Çünkü labirent sokaklarda otelinizi bulmanız çok zor. Yok adanın başka bölgesindeki bir otele gidecekseniz yine bu meydandan ilgili otobüse binip bir 3 eu daha veriyorsunuz. Taksi ücretleride merkeze 25 ve diğer bölgelere 50eu gibi. Ancak ada da taksi az. Bu sebeple özellikle varışta çok vakit kaybetmemek adına otelden gelip sizi almalarını ayarlamanızı tavsiye ederim. Dönüşte zaten siz yolunuzu bulmuş olacaksınız.
Feribot iskelesine geldiyseniz buradan otobüsle 2 eu ya 15 dk da Fabrika meydanına ulaşabilirsiniz. Eğer oteliniz feribot iskelesinin olduğu yeni liman bölgesinde ise 15 dk yürüme ile otelinizdesiniz.
Fabrika meydanı, Mykonos ta toplu ulaşımın merkezi. Her yöne ve plajlara giden otobüsler buradan kalkıyor. Hepsinin kalkış saatleri var. Sezonda yaklaşık 30 dk da bir.
Taksi durağı ise eski limanda.
Ada da 3 günden fazla kalacaksanız, butun plajları görelim diyorsanız, özellikle oteliniz merkezde değilse atv yada araba kiralamak mantıklı olabilir.
OTEL=
Mt2 başına düşen fiatlama olarak temmuz ağustos aylarında sanırım dünyanın en pahalı otelleri sıralamalarına girerler. Bu aylarda yer bulmakta zor. Butun en iyi yerler kapılmış oluyor. Dolayısıyla istediğiniz otelde kalabilmek için kesinlikle baharda rezervasyon yapmalısınız.
Merkezdeki otelleri, plajların yanına kurulmuş otelleri yada değişik bölgelerdeki otelleri seçebilirsiniz.
Küçük bir köy olan merkez, en uzak 2 noktası 30 dk yürüme mesafesi kadar bir alan. Dolayısıyla oteliniz merkezde olduktan sonra, nerde olursa olsun zaten heryere yakın olacaksınız. Bu oteller eski köy evlerinden restore edilerek yapıldığı için odalar dar ama hepsi lux döşenmiş. Kahvaltı ve havuz yok.
Merkez e 20 dk yürüme mesafesinde , feribot iskelesinin olduğu yeni liman bölgesinde fiatlar bir derece daha uygun. Ayrıca Tourlos Beach, ana yolun hemen kenarında plaj hizmeti olmayan fakat feribotları seyrederek ,kısa sureli denize girip çıkılabilecek bir yer. Küçük havuzlu ve kahvaltılı oteller mevcut
Eğer beach lerin yakınında kalmak isterseniz tavsiyem Paradise yada Elia Beach e yakın olan otellerden seçmeniz. Psarou ve Super Paradise beach lerde plaj hizmetleri çok pahalı. Bunlardan sonra gelen güzel plajlar da Paradise ve Elia.
Merkezde yada plajların yakınında kalmıyorsanız hem plajlara hem merkeze sürekli gidip gelmeniz gerekecekki mutlaka atv yada araç kiralamanız gerekir.
Lefteris Hotel Apartments, eski liman ile fabrika meydanı arasında, gürültülü ana caddeye 2 sokak paralel de , çatısında çok güzel mykonos manzaralı bir terası var. Ancak mart nisan ayında rezervasyon yapmanız gerekir yer bulabilmek için ana otel binasında. Ana binaya uzak başka evlerde bulunan odalarda teras avantajı yok. Kahvaltı vermiyorlar ancak odalarda kahve çay yapma imkanı soz konusu. Market yada Fabrika meydanı yakınındaki fırından yapacağınız alışverişler ile kahvaltınızı yapabilirsiniz.
GEZİLECEK YERLER=
Chora=
Mykonos un merkezine verilen isim. Denizkıyısından bir sınırlama yapacak olursak, küçük bir koy olan eski liman dan başlıyor ve Little Venice denen evlerin denize bitişik olduğu alan dan sonra ünlü değirmenlerin bulunduğu burunda son buluyor. Burası yürüme 20dk. Kıyıdan içeriye doğru yuruduğünüzde ise 15 dk da Fabrika meydanı denen otobüslerin bulunduğu küçük meydandasınız ve chora buraya kadar.
Eski liman, önünde geniş bir yurume alanı bulunan restoranların sıralandığı 2 küçük koy. Bunların dışta olanında denize girenler oluyor kısa süreli.Çünkü şezlong hizmeti yok. İçte kalanında ise bolca kucuk sandal ve tekne bağlı, denize girmeye uygun değil. Little Venice e komşu olan kısmından, antik kent bulunan Delos adasına giden tur tekneleri kalkıyor. Eski limandan değirmenlere doğru yürürseniz bir noktada kıyıdan ayrılıp sokak içine girmeniz gerekiyor. Çünkü bu bölgede evler denizin dibine inşa edilmiş ve önlerinden yol yok. İşte bu alana Little Venice deniyor. Sonuna doğru yol, evler ile deniz arasında dar bir şekilde ortaya çıkıyor. Bara çevrilen bu evlerin önlerindeki masalar, yolu daha da daralttığından zorlukla yurunuyor. Dalgalar yüzünden ıslanan bu yolun bazı bölümlerinde yürürken kaymamak için aman dikkat. İşte Little Venice in bu bölümüne geldiğinizde ünlü değirmenler 400mt kadar ilerde tam karşınızda duruyor. Değirmenlerden sola dönüp içeri doğru yürürseniz 5 dk da Fabrika meydanındasınız.
Kıyı bölümünü anlattığımız Chora nın iç kesimlerinde ise ana sokak diyebileceğimiz 3 sokak var ve diğerleri labirent şeklinde daha dar sokaklar. 3 ana sokak eski limanın sağından ve solundan, birde değirmenlerden Fabrika ya giden sokaklar. Buralar, bar restoran, cafe, hediyelikçi, mücevherci, tur acentaları ve dünyanın ünlü markalarının satıldığı küçük butiklerle dolu. 1-2 saatte tüm sokaklara girmiş olursunuz.
1958 de bir denizci tarafından yaralı olarak adaya getirilen pelikan burda tedavi edilmiş ve petrus ismi verilerek adanın sokaklarına salınmış. Turistlerinde ilgi odağı olmuş. 1988 de araç kazasında ölünce adaya gelen turistler, pelikan arayacağı için bir pelikan getirelerek sokaklara salınmış. Pelikana sokakta, dükkânlarda yada restoranlarda rastlayabilirsiniz.
Chora da gece hayatı sokak aralarındaki barlarda yaşanıyor. Bunların içinde en bilineni
Eski limandaki belediye binası ile Fabrika arasında kalan 2 katlı bir ev olan Skandinavian Bar.
İsteyen içerde ve isteyen dışarda takılıyor. Alt kat ücretsiz ve üst kat 10 eu girişli, dans edenler yukarda ama alan çok küçük olduğu, ayrıca hiçbir manzarada bulunmadığı için ücret ne amaçla veriliyor ben anlayamadım. Sokaklarda sıkça gördüğünüz gay çiftlerin gözde mekanı ise yine aynı bölgedeki Porta Bar. Little Venice kıyısındaki barlarda çok geç saatlere kadar açık, ama gürültülü müzik yok.
Delos Adası =
Eski limandan kalkan tekneler 20 euro gidiş dönüş ücreti ile 30 dk Delos adası na götürüyorlar. 5 euro da giriş ücreti var. Burası antik bir uygarlığa evsahibi olmuş bir örenyeri. Yunan tanrısı Apollon un doğum yeri ve MÖ 5 YY cıvarında Pers lerin Anadolu ve Yunan topraklarına yaptıkları saldırılara karşı kurulan birliğin merkezi. Apollo nun doğum yeri olarak ada da doğum ve gömülme yasaklanmış. Doğumlar ve cenazeler için komşu adayı kullanıyorlarmış. Bu sebeple hem dini hem ticari hemde politik önemi yüksek bir antik kent. Tiyatro, Apollon Tapınağı, Aslanlı Yol ve mozayik süslemeli evler var. Ancak buraya gidilecekse rehberli gitmenizi öneririm. Çünkü ne oldukları bilinmedikten sonra kalıntılar görsel olarak çok çekici değil. 40 eu gibi turlar mevcut.
Sahiller=
Merkezde kalıyorsanız Fabrika Meyda nına gidip ordan gideceğiniz plajın otobusune binmeniz gerekiyor. Geç kalırsanız ayakta gitmek zorunda kalabilirsiniz. Gitmek istediğiniz plaja bağlı olarak 30dk ile 1 saat sürecektir. Superparadise Beach otobusu sadece ona gidiyor ve 6 eu iken diğer otobüsler birkaç beach e uğruyor ve 3 eu cıvarı
Ada da birçok sahil ve bu sahillerde kurulmuş lux plaj hizmetleri veren çok sayıda beach club var. Bu beach club lar Bodrum Çeşme gibi beldelerimizdeki lere benzer yapıda. Tesislerin lux restoranlarında uluslararası menü ve alkollü alkolsüz içecekler gün boyu hizmetinizde. Bazılarında da Mykonos a gelenlerin çoğunluğunun tercihi olan bir dans pisti ve DJ performansı. Gun içinde sahilde müzik ve dans. Bu tesisler akşam yemeği sonrası club şekline dönüyor ve eğlence sabahın ilk ışıklarına kadar sürebiliyor.
Psarao Beach te Nammos beach club adanın en iyi ve en lux plajı. Mykonos çılgınlıklarının önemli noktalarından biri. Giriş ücreti sadece şezlong ve semsiye için kişibaşı 75 euro denizönü konum için. Arkada iseniz 60 euro. Su ve alkolsüz içecekler 12- 20 euro arası. Menu de 6 lt lik unlu saraplara 25 000 eu yazmışlar. Bunları içen varmı derseniz, onlarla yıkananları görebileceğiniz bir yer Nammos. Günboyu DJ performansı, dans edenler, kafayı yiyenler, herşey var. Eğlencenin çılgınlığın zirvesi.Sapsarı kumları ve yeşil mükemmel bir deniz mevcut. Öğlen yemeği için sabah girerken rezervasyon yaptırmanız gerekiyor, yoksa işiniz zor. Peki bu fiata değermi ? Eğlenceyi görmek için değer. Başka bir yerde zor.Sezlonglar dip dibe sadece önkısımda ayağınızı kuma basabilirsiniz. Dolayısıyla ben deniz ve kum için gelmiştim derseniz değmez.
Superparadise Beach te 2 tesis var. Bunlardan Superparadise beach club olanın denizi kum. 2 kişi ön sırada şezlong ve semsiye 100eu. Menu Nammos gibi. JackieO da denize girerken kayalık bir bölüm var. Bu sebeple şezlonglar 10-15 eu daha uucuz. Her iki tesis arasında dar boş bir alan varki burayıda halk plajı olarak ayırmışlar. Yani gelip havlu koyup yatabilirsiniz. Aslında semsiye olsa tesislerin sıkışık ortamından cok daha iyi. Superparadise ın özelliği çıplak, gay ve lezbiyenlerin tercih ettiği plaj olması. Diğer plajlarıda kullanabiliyorlar ama burası çoğunluğunun tercihi. Yinede birsuru böyle tip göreceğinizi düşünmeyin.Öğleden sonra dans pistinde 1-2 animator dansözde oluyor. Ama plajdakilerin katılımı gün içinde çok değil.
Paradise beach diğerlerine nazaran daha uzun bir plaj ve aynı adı taşıyan Superparadise, Tropicana ve Cavo Paradiso isimli 3 tesis bulunduruyor. Buralar Nammos ve Superparadise a nazaran daha sakin. Ancak Cavo Paradiso geceleri adanın en ünlü ve en aktif club u.
Elia beach ise adanın en uzun kumsalı, sarı kumu ve denizin yeşilimsi mavisi mükemmel bir görüntü oluşturuyor. Eğer hedef deniz ise en iyisi burası diyebiliriz. Yukarda saydığım plajlardaki gibi gün içinde müzik yok.
YEME İÇME
Merkezde kalanlar kahvaltı yı restoranlarda alabileceği gibi Fabrika Meydan ı yakınında bulunan fırından simit poğaça benzeri hamur işleri de alabilir.
Dünyanın her yerinden gelenler olduğundan, Yunan Mutfağı da herkesin damak lezzetine hitap edebilmek açısından, çeşitli değişimlere uğramış Mykonos ta. Deniz ürünleri dışında sadece cacık orijinal halinde.
Nice n Easy=
Little Venice in bitip, değirmenlerin olduğu burnun başladığı noktada deniz kenarında bence en iyi manzaraya sahip restoran. Zaten gün batımını seyretmeye gelenlerde bu noktaya geliyorlar. 60-70 euro gibi 2 kişi yenebilir. Uluslararası mutfak. Günbatımından biraz önce gelip garsonlara söylerseniz, birazda şanslıysanız, manzaraya hakim güzel bir masa bulabilirsiniz.
Niko s Taverna=
Eski limandaki belediye binasının bir sokak arkasında arada bulunan bu restoran gerçekten denizden tutulmuş taze balık ve deniz ürünleri bulabileceğiniz bir restoran. Tavsiyem tekir, sardalya gibi kuçuk balıkları tercih etmeniz. Levrek ve çupra kesinlikle çiftlik balığı olacaktır.
Allegro Cafe Restoran=
Eski limanda bulunan İtalyan restoranı komşularının içinde en iyisi. Bazı yerel mutfak ürünleride mevcut.
Nammos Restaurant=
Eğer beach club ta yemek isterseniz en iyisi. Ancak merkezdeyseniz oradaki atmosferi bırakıp gitmenizi tavsiye etmem. Çünkü harcadığınız çabaya değecek bir lezzet farkı olmayacaktır.Önceden rezervasyon şart.
Scorpio Restaurant=
Paraga Beach te bulunan restoran ın mutfağı da çok takdir topluyor.
