PARA KULLANIMI=
Kredi karti kullanimi yaygin. 2 odeme seçeneği sunuyor. Kolombiya pezosu seçeneği usd seçeneğine gore daha iyi kur veriyor. Hatta disarida para bozdurma kurunuzdan bile daha iyi.
Bu sebeple ilk odeme seçeneği kredi karti ile pezo cinsinden olmali.
Kucuk harcamalar için nakit gerekli ve para bozdururken pasaport soruyorlar. Ancak birkaç yerde pasaport olmamasina rağmen bozdular. Nakit rakami 500 usd den az ise pasaport olmadan işlem yapabilme ihtimali var.
Ulkede ki güvenlik riskide gozonunde bulundurulunca zaten yüksek miktarda nakit bulundurmak mantikli değil.
Az değerli Kolombiya banknotlarinin bile sahtesini basmislar. Sabit mulku olan dukkan, restoran harici herturlu sokak alisverisi ve ozellikle taksicilere dikkat etmeniz gerekiyor. Mumkunse tam para verin, yada 2-3 dolar para ustunu bahsis olarak birakin. Verilen para yepyeni ise sahte olma ihtimali yüksek.
MEVSIM=
Yagmurlu ve kuru sezonlar var. Kuru sezonlarda bile Bogota Medellin ve Leticia yani Amazon Bolgesinde yağmur ihtimali yüksek. En garanti aylar ocak subat mart, ağustos, eylül gibi.
Hava sicakligi ise yilin tum aylarinda ayni. Yuksek sehirlerde aksamlari hava 14 C lere kadar serinleyebiliyor.
GUNES=
Ekvator a yakin olmasi sebebiyle ultraviyole cok kuvvetli. Ozellikle Bogota yüksek rakimli olmasi sebebiyle hava serin ve bu aldatıyor. Ultraviyolenin bulutlardan geçebildiğini de unutmayalım. Yani hava yağmurlu bile olsa, ozellikle yuz için gunes kremi kullanmakta fayda var.
GUVENLIK=
1980 ve 90 larda cok tehlikeli olan Kolombiya, turizminde katkısıyla yavaş yavaş güvenli bölgelerinde artis olan bir ulke. Guvenli bölgeler disina cikmadan, gece gec saatlere kadar kalmadan, kanunsuz eğlencelere bulaşmadan normal olarak gezilebilir.
Taksilerin otel yada bulundugunuz mekan tarafından cagrilmasi, sokaktan, ozellikle kacak taksi kullanilmamasi önemli.
Ustunuzde degerli taki, saat vs olmamasi, cok dikkat çekici sekilde giyinilmemesi hedef olma ihtimalinizi azaltir.
Otelinize yerleştikten sonra nakit para kasaya kitlenerek, yaniniza 50-100 usd gibi kucuk bir rakam alinarak gezilmeli. Gunduz güvenli bölgelerde cok cok zayif bir ihtimal olmakla beraber, bicak yada silahli gaspa maruz kalirsaniz, hemen cikarin verin. Hic risk almayin.
Karteller doğrudan soygun, adam kacirma gibi islerle ugrasmiyor. Ancak varoş semtlerde cok sayida cete bu islerle ilgileniyor ve uyuşturucu da satin aldiklari için karteller ile ilişkileri var. Cetelerin suc isleme bölgeleri belli. Polis kameralari olan bölgelerde suc islemiyorlar. Cunku polis gelip suçluyu istiyor ve vermezler ise mahallede arama vs oluyorki bu duruma düşmek istemiyorlar. Cete kontrolü disinda biri, böyle bisey yaparsa, ona git teslim ol deniyor. Kendi semtinde mahalleliye karsi hareket mumkun değil tabiki.
Genel durum bu olmakla birlikte yinede tedbirli olmakta fayda var.
Yereller güvenli olmayan semtlere gireceklerse, orada yasayan arkadaslarini ariyorlar ve onlarla birlikte giriyorlar. Buralarda insanlar buyuk bir aile gibi yasiyor ve aralarinda yabanci istemiyorlar. Ev alayim gidip oturayim olmuyor. Mahalleden birinin sizi tanitmasi ve kefil olmasi gerekiyor. Beklenmedik olumler fazla. Bir gecede anne ve babasini kaybeden çocuklari sosyal anneler sahiplenebiliyor. Bu sekilde 20-25 cocuk yetiştirmekle ovunen hanimlar var.
ISPANYOLCA=
Cartagena ve Bogota disinda, otellerin resepsiyonu bile İngilizce bilmeyebiliyor. Bilgisayar ekranindan tercüme programlari ile yazıyorlar söyleyeceklerini yada sorunuzdan anladiklari kadar cevaplarini. Bu sebeple gitmeden once İspanyolca olarak fiati anlamak icin sayilari ve yiyecek, içecekleri öğrenmek cok yardimci olacaktır.
KOKAIN=
Guney Amerika tropikal bölgelerinde yetişen bitkiyi yerliler kullaniyordu. Ilac sanayi baslamasi ile birlikte doping etkisinden faydalanmak uzere ilaç olarak kullanim basladi. Ayni yillarda Coca Cola ya adini veren Coca kokaindi. Ancak 1970 lerde suiistimal edildiği gorulunce ilaç olarak kullanim birakildi ve yasadisi madde olarak ilan edildi
80-90 li yillarda Pablo ESCOBAR ile tum dünya bu yeni maddeyi duymuş oldu. O yillarda Escobar in tek basina kokainin %70 kadar ticaretini yönettiği söyleniyor. Ondan sonra da dunyanin kokain pazarini buyuk olcude elinde tutan ulke Kolombiya oldu.
Dağlarda ormanlarin içinde cok sayida kokain labratuari olduğu söyleniyor. Bunlarda calisanlar bile yerini bilmiyor. Gozleri bagli olarak gelip gidiyorlar. Gunumuz de madde ticareti yapanlar Escobar gibi on plana cikmak yerine, mumkun olduğunca perde arkasinda olmayi tercih ediyorlar. Bu sebeple ticaretlerini Kolombiya disinda ülkelerden uzaktan kumanda yönettikleri biliniyor. Uretilen kokain buyuk oranda ihraç ediliyor. Ancak kokain kullanmayan kolombiyali yoktur diyorlar.
Buyuk miktar ticaretin disinda 0.5 ile 10 kg arasi miktarin ticaretini yapmak isteyenler, uçak yolcusu gibi bunu deneyebiliyorlar. Sürekli yasadisi maddelere hassas kopeklerin gezdiği havaalanlarindan yakalanmadan geçmek, tam manasiyla bir piyango. Kolombiya dan cikarsan giriş ülkesinde yakalanma riskinin %1 oldugu söyleniyor. Birakin maddenin 1 mgr ini, içine konulduğu kapla bile yakalansaniz hapis cezasi var. Sifir tolerans.Kolombiya hapishanesinde hapis cezasi.
Sadece kokain kullanmak için gelen cok sayida turist var. Ancak bu cok kuvvetli bir madde olduğu için Hollanda da esrar kullanmak gibi değerlendirmek cok buyuk bir hata olur. 0.5 gr saf kokain olume yol açabilir ki bu sebeple başka birtakım maddelerle karistiriliyor. Bu maddeler de ayrica cok agir sonuçlara yol açabilecek maddeler. Diğer bir risk kokain in cok kisa surede bagimlilik yapmasi. 1 kez deneme bile bagimliliga yol açabilir.
Kokain e talebi azaltmak için, esrara belli oranda tolerans var. 1 sigara miktarina ceza yok.Hollanda gibi.
PRIZLER=
Amerikan tarzi 3 lu prizler. Bu sebeple 2 yassi uçlu adaptör gerekiyor.
İNSANLAR=
3 ana bolum olarak değerlendirilebilir. İspanyol kökenli göçmenler ve bunlarin yerlilerle evliliklerinden olan beyaz tenli melezler %85 gibi. Afrika kitasindan calistirilmak amacıyla getirilen kölelerin torunlari %10 ve kalanda halen yerel kabile ozelliklerini koruyan topluluklar.
BOGOTA
COĞRAFYA =
Ulkenin orta kisminda yüksek rakimli, etrafi dağlarla çevrili bir başkent.
EL DORADO HAVAALANI =
30dk ücretsiz internet hizmeti var. Ancak cok yavaş.
Şehirmerkezi olan Cadellaria ya 40dk mesafede.
Havalanından Candellaria denen merkez yerellere 8 usd, turiste 10-15 usd. Binmeden once sorup anlasin. Sormazsaniz 30 usd isteyebilirler. Dışardan gelen korsan taksileri 10 usd gibi ikna edebilirsiniz. Havaalani taksi kuyruğunun sonuna gelip sizi araclarina davet ediyorlar. Gunduz ve yaninizda fazla nakit yoksa, ciddi risk yok. Alanda kameralar olduğu için sizi kimin aldigi belli.
GUVENLİK =
Zona Rosa ve Chico komsu 2 semt ve en güvenli bölge.Modern bar kafe ve restoranlarin olduğu yeni yerleşim bölgesi.
Daha sonra ise tarihi bölge olan Candellaria geliyor. Burasi ayni zamanda Plaza Bolivar yani sehrin merkez meydani ve yaya caddesi 7.cadde nin de olduğu yer. Gunduz saatlerinde kalabalık ve güvenli. Ancak hava kararinca kalabalık hemen dagiliyor ve 22 00 sonrasi turistlerde otellerine çekildikten sonra bölge cok tenha.Etrafida güvensiz bölgelerle çevrili olmasi sebebiyle gece dolaşmamak doğru olur.
OTEL=
Yeni oteller güvenli bölgelere yapilmis. Yani zona Rosa ve Chico. Ayni zamanda havaalani çevresinde de doğal olarak cok sayida modern otel var. Bunlarin disinda tarihi semt olan Candellaria da da butik otellere cevrilmis cok sayida eski malikane mevcut. Gezilecek yerler listesinde basta olan yerler Candellaria ve Monserrat Tepesi olduğu için, benim tavsiyem Candellaria da kalinmasi.
Hotel De La Opera, tarihi opera binasina komsu, sadece bir sokak yukarda askeri muze olduğu için 24 saat askerlerin nöbet tuttuğu sokakta, sehrin göbeği Plaza Bolivar a sadece 300mt, ic ve dis mimarisi ile belki de Candellaria daki en güzel tarihi bina ve en iyi otel. 1800 lerden kalma koloni malikanesi ile 1940 larda art deco tarzi inşa edilmiş 2 bina birleştirilmiş. Kahvaltiyi ic bahçede servis ediyorlar. Catidaki restoranda aksam yemegide yenebilir. Ancak sadece kiremit damlar gözüküyor.Onemli bir manzara yok. Otelin havuzu kucuk olduğu için SPA yi kullanmak isterseniz 2 saatligine önceden yer ayirtmaniz gerekiyor
GEZILECEK YERLER=
Sabah kalabaliklasmadan Monserrat tepesi ardindan meyve pazari ve en son candellaria gezilerek bir günde bitirilebilir.
Candellaria=
1800-1900 lerden kalma 2 katli değişik mimarili ,sempatik, rengarenk binalarla dolu sokaklari olan yaklasik 7-8 adet enine ve boyuna cadde ile sokaktan oluşan bir bölge. Bu sokaklarin haricinde de sehrin en önemli binalari olan Bogota Metropolitan Katedrali, Kongre Binasi ve Adalet sarayi ile çevrili sehrin merkezi olan Plaza Bolivar, yaya caddesi Carrera 7, grafitileriyle unlu Chorro De Quevero meydani ve Monserat tepesine cikis burdan.
Kucuk bir bölge olduğu için 3 saatte gezilebilir. Ancak Candellaria yi çevreleyen caddelerin karsi taraflari güvensiz bölgeler olduğu için sinirlari asmamaya dikkat edilmeli. Binalarin seklinden de bölgenin farklilastigi hemen anlasiliyor zaten.
Rotamizi Plaza Bolivar dan baslatirsak, Kongre binasi onundeki sokaktan yukari doğru yurumeye baslarsaniz koloni müzesi, opera binasi ve askeri muze yi görerek Carrera 2 ye kadar cikabilirsiniz. Burdan sola dönunce 10 dk sonra Chorro De Quevero nin bulundugu kucuk ve sempatik bir meydandasiniz. Eger Monserrat Tepesi ne cikacaksaniz burdan bir 20 dk yuruyus ile Avenue Jimenez i takip ederek teleferik ve funikuler in olduğu istasyona ulaşabilirsiniz. Donuste ise yine Avenue Jimenez üzerinden asagiya doğru yürüyerek Museo Del Oro yani Altin Muzesi ne kadar gelmek mumkun. Burdan Plaza Bolivar 10 dk.
Plaza Bolivar= Bogota nin tarihi merkezi. En önemli binalarin olduğu ve yaya caddesi olan Carrera 7 nin basladigi nokta.
Bogota Metropolitan Katedral= Ulkenin en buyuk kilisesi. Bogota nin kurucusu olan Gonzalo Jimenez de Queseda nin mezari burda.
Museo De Arte Colonial=
Teatro colon=
Museo Militare=
Chorro De Quevedo= Bogota nin ilk kurulduğu yer olduğu kabul edilen noktaya inşa edilen kucuk bir cesme. Sempatik eski binalarla çevrili kucuk bir meydan da bulunuyor. Bu meydan ve meydana cikan sokaklarda kucuk barlar, kafeler mevcut ve duvarlar grafitiler ile süslenmiş. Hareketli bir nokta.
Ermita de San Miguel Del Principe = 16 YY da Bogota nin ilk kilisesinin yapildigi yere, 1969 da tipik koloni mimari kilise olarak yapilan bina da bu sempatik meydanin bir parcasi.
Iglesia de nuestra senora de las aquas= 1644 te inşa edilen diğer bir koloni mimari kilise. Rotanin devaminda Monserrat tepesine cikacaksaniz onunden geçeceksiniz.
Museo Del Oro=
Monserrat Tepesi=
Bogota nin sembolik yapilarindan biri olan Monserrat Kilisesi sehre hakim bir tepe üzerine kurulmuş ve hemen heryerden görülebiliyor. Hz Isa nin carmihla yere dustugu ani tasvir eden unlu bir heykel mevcut ve hastalik iyileştirme gibi bazi mucizelerin beklendiği bir nokta. Ayrica birkaç restoran ve kafe de mevcut. Bu sebeple hem hacilarin hem haftasonu vakit geçirmek isteyen Bogotalilarin uğrak noktasi olmuş.
Candellaria bölgesinin hemen sinirinda funikuler ve teleferik istasyonu var. Her ikiside tepeye cikiyor. Spor yapmak isteyenler için yaya yoluda mevcut. Haftasonu ise ve saat 10 00 civari ise kuyruk baslamis olacak. Kasaya ulaşınca ister teleferik ister funikuler için gidiş donus biletinizi aliyorsunuz. Donuste de kullanilacagi için bilet atilmamali.Yukari cikarken, funikulerde en iyi manzara ve foto imkani en alt bolumde olduğu için, mümkünse funikuleri beklerken en alt merdivende ve en onde olun. Inerken bu bolume vatman geldiği için bu imkan yok. Ruzgar sik olduğu için teleferik calismayabiliyor.
Paloquemao Meyve Pazari=
Burasi Candellaria dan uzakca bir bölgede ki rengarenk taze meyvelerin ve sebzelerin bulunduğu bir hal. Degisik tropikal meyveleri denemek isteyen ve bu rengarenk meyvelerin ciceklerin fotolarini çekmek isteyen turistlerin uğrak noktasi. Sabah 05 00 da aciliyor. Oglene kadar yoğunluk suruyor. Haftaici 16 30 ve haftasonu 14 30 kapanma saati. Yurume 45 dk gibi. Ancak güvensiz bölgelerden geçmek gerektiği için taksi ile gitmek daha doğru olur.
Cemeterio Central=
Tuz Katedrali=
Bogota ya yaklasik 1.5 saat mesafede bir kasabada bulunan tuz dan yapilmis bir kilise var.
Villa De Leyve=
Burasida orijinal koloni mimari yapisini korumuş bir kasaba. Ancak 3 saatlik mesafede. Tam gun bir bosvakit varsa düşünülebilir.
RESTAURANT LAR=
La Puerta Falsa=
Burasi Plaza Bolivar a cikan bir sokakta. Yani tam merkezde 1816 da acilan bir lokanta. Genelde kuyruk oluyor. Oglen yemeği için düşünmeli. Aksam kapaniyor 19 30 gibi.
Unlu yemeği Ajiaco santafereno denilen, tavuk, 2-3 cesit patates ve koçanıyla misir içeren corbamsi bir yemek. Yaninda pilav, yoğurt ve bir dilim avokado ile servis ediliyor. 2 kisiye rahatlıkla yeter.16 00 a kadar bitiyor.Geleneksel yemek düşüncesiyle tavsiye etmekle beraber, lezzet olarak çekici olmadigini söyleyebilirim.
Diger unlu yemek ise Tamales. Misir yapraklarina sarilmis olan tavuklu havuçlu patatesli baharatli pilav. Bunu 19 00 a kadar bulmak mumkun.
Kahvalti için gitti iseniz, sicak çikolata tereyag, peynir, ekmek deneyebilirsiniz.
Cuajada con dulce, lor peyniri ile birlikte servis edilen 2 cesit tatliyi reçel, bal yada karamel olarak seçebiliyorsunuz.
Bunlarin haricinde sut, karamel, yerfistigi ve cesitli meyve kurulari ile yapilmis cok sayida rengarenk sekerleme ve tatlilar var.
T Bone Restaurant=
Candellaria bölgesinde konaklıyor iseniz bu restoran standart bir et lezzeti için denenebilir. Carrera 4 te. Kucuk bir restoran olduğu için haftasonu ise rezervasyon yapmak iyi olur.
Andres Carne de Restaurant=
Hareketli dekoru ve 20 30 gibi başlayan showlari ile ambiyansi için tavsiye edilebilecek bir restoran. Medellin ve Cartagena da da mevcut. Candellaria disinda birkaç subesi var. Taksi ile gitmek gerekiyor.
CARTAGENA
COGRAFYA=
Ulkenin kuzeyinde, Karayip Denizi kiyisinda en eski tarihi limanlardan biri.
RAFAEL NUNEZ HAVAALANI=
Havaalani eskikent yaklasik 20 dk ve havaalani taksileri 5 usd gibi.
GUVENLIK=
Surlarin içindeki eski kent, buraya komsu olan Getsemani Mahallesi ve buyuk otellerin oldugu sahil seridi harici tamamen güvensiz bölge. Teorik olarak surici 24 saat güvenli kabul edilebilse dahi, Getsemani güvensiz mahallelere komsu olmasi sebebiyle 23 00 sonrasi ara sokaklara girilmesini tavsiye etmem.
OTEL=
Sofitel St Clara, Kolombiya nin en güzel oteli. Eski kentte, surlarin hemen yaninda, koloni döneminden kalma bir manastirin ana duvarlari korunarak içine modern odalar inşa etmek suretiyle yapilmis, kucuk bir meydanda yer alan otel. 2 tane ic avlu var. Biri kolonyal binanin ic avlusu ki restoran olarak kullaniliyor. Digeri ise modern odalarin ortasindaki havuzun olduğu alan. Bu havuz eski kent otelleri içindeki en buyuk havuz. Ogle saatlerinde cok sicak olmasi sebebiyle, gezmek gerçekten cok zor ve bu saatlerde otele donup havuzu kullanmak mükemmel bir seçenek. Eski kentte catida havuzu olan otellerde var. Ancak bunlar cok kucuk ve manzarada olmadigi için kullanim keyifli değil. Kahvaltı da mükemmel.
Sahil seridinde bulunan buyuk otellerde de kalinabilir. Ancak Cartagena sahil seridi, dalgali, su bulanik ve otel plajlari ozel değil. Yani deniz keyifsiz.
GEZILECEK YERLER=
Eskikent için 4 saat ve Getsemani için 2 saat yeterli. Yani 1 tam günde Cartagena gezilebilir ve bir gun daha varsa, bu günde de Plaja Blanca yada benzer plajlara gidilip denizkenarinda dinlenilebilir.
Surici için en iyi zaman sabah 09 00 ile 12 00 arasi. Binalar kisa olduğu için sokaklar gunes. Gunes kremi, gozlugu, sapka ve ter için havlunuzu alin, Oglen cok sicak. Bu saatlerde otele donup 15 30 a kadar havuzu kullanmak cok ferahlatici.
Diğer bir unlu Karayip sehri St Marta. Araç ile 3 saatlik mesafede. Buranin unlu olmasinin sebebi Tayrona Ulusal park inin olmasi. Park a ulasmak için St Marta dan da 1 saat kadar daha gitmek gerekiyor. St Marta da görülecek birsey yok. Tayrona ya gidilecekse, burda da havaalani olduğu için Cartagena ya git ve St Marta dan don seklinde organize edilmeli. Tayrona Ulusal Park doğaseverlerin bungalow da konaklayabileceği, bazi maymun ve kus türleri görebilecekleri, sakin bir ortam. Deniz dalgali. Yani deniz için degilde orman ve kuşlar için gidilmeli.
Eski Kent=
Surlarin içinde, kucuk 1-3 katli evlerin olusturdugu dar sokaklar ile birbirine baglanan birkaç meydanin bulunduğu tarihi bölge. Meydanlarda kiliseler yada biraz daha büyükçe eskiden yönetim binasi olarak kullanilmis yapilar var.
Tipik karayip mimarisi olarak, kocaman yerlere kadar, parmaklikli pencereler, ahşap balkon ve cikmalar, kemerli teraslar ile rengarenk boyali duvarlari ile cok sempatik bir ortam oluşturmuş. Kapilarda bronzdan yapilmis cesitli kabartmalar var. Bunlar ev sahibi hakkında fikir veriyor. El, kilise mensubu, kertenkele asil aile, deniz hayvanlari denizci vs gibi. Bunlari hediyelik olarak ta satiyorlar. Ancak 100 usd gibi fiatlardan basliyor pazarlık. 50 usd ye kadar inebildim.
Bu evlerin cogu butik otel, restoran, kafe, bar, dukkan vs cevrilmis ve tam bir turistik mahalle haline gelmiş. Gun içinde trafik yasak. Aksam belli bir saatten sonra faytonlar calismaya basliyor. Ellerinde kocaman teypler ile dolasan 3-4 kisilik genç gruplari sizinle rap müzik yapmak istiyor. Eslik ederseniz bahsis veriyorsunuz. Kole kiliginda zenci falci hanimlar var. Yine bu rengarenk zenci kiyafetli, meyve sepetli hanimlarla 5 usd karsiligi cok sayida foto çekilebilir yada video yapabilirsiniz. Hava karardıktan sonra meydanlarda sokak gösterileri ve cafe lerin düzenlediği dans gösterileri oluyor. Ilginizi çekerse hemen size bir masa gösteriyorlar. Getsemani Mahallesine acilan sur kapisinin onu 22 00 sonrasi müşteri ariyan kadinlarla doluyor.
Eski kent in merkezi olarak Getsemani mahallesine acilan kapinin olduğu Plaza De Los Coches i kabul edersek, burasi ile Plaza Santo Domingo ve Plaza de las Bovedas arasindaki alan, labirent gibi olan surici nin en güzel yerleri. Eger St Clara Otel de kalirsaniz tura komsu Las Bovedas tan başlayabilirsiniz. Burasi eskinin hapishanesi iken bugun hediyelikcilerin yer aldigi dukkanlar. Sonrasinda Parque Fernandez de Madrid, Carrera 7 uzerinden Plaza de Los Coches ve buradaki en güzel sur kapisi üzerinde bulunan Torre del Reloj saat kulesi görüldükten sonra komsu meydanlar Plaza de La Aduana ve Plaza de San Pedro Claver e ulaşabilirsiniz. Devaminda Plaza Bolivar ve Plaza Santo Domingo görülmeli. Plaza Santo Domingo da Botero nun sisman kadin heykellerinden biri var. Buradan da Calle35 uzerinden tekrar merkeze doğru yürürseniz turu tamamlamis olursunuz.
Surlara cikmak için yer yer rampalar ve merdivenler var. Gunesbatisi için batidaki surlar aksam saatlerinde kalabalık oluyor.
Parque Del Centanario=
Saat kulesinin bulunduğu sur kapisindan cikinca caddenin karsisi. Kucuk bir park içinden yada yanindan geçerek Getsemani ye ulaşıyorsunuz.
Getsemani=
Burasi 2 katli binalardan oluşan,yeni turistikleşen varoş bir mahalle. Dusuk kalite bar, cafe, restoran, hediyelikci ve oteller var. Ilgi çekmek için duvarlarda cok sayida grafiti mevcut. Tablo satan hediyelikciler yoğun. Ancak suricinden daha pahali fiat soyluyorlar.200 usd dedikleri 100cmx 50cm tablo, suricinde 120 usd gibi basliyor. Gercek fiat max 40 usd olmali.Plaza de La Trinidad diye kucuk sempatik bir meydani ni gorup dönseniz yeterli.
Castillo de San Felipe=
Ispanyollardan kalma tarihi kale. Aslinda eski kente yürüme mesafesinde. Ancak hava cok sicak olduğu için taxi ile gitmenizi tavsiye ederim. Kaleyi gezmek zaten yorucu. Sabah erken gitmek daha mantikli olur. 10 00 sonrasi işkence olur.
Plaja Blanca=
Cartagena sahili kotu olduğu için herkes buraya gidiyor denize girmeye. Eski kent ten taksi ile 1 saat kadar suruyor. Iyi taksiniz ile gidiş geliş 60 usd gibi anlaşabilirsiniz. 2-3 saat kalacaksaniz bu fiata dahil sizi bekler. Burasi mükemmel bir kuma sahip, denizinde güzel olduğu uzunca bir sahil seridi. Tum sahil halk plaji ve birsuru plaj işletmeleri ile dolu. Ancak işletmelerde kalite dusuk. Temizliğe dikkar ediyorsaniz burda birsey yiyip içmek mumkun değil. Semsiye ve şezlong kiralamak zorunda değilsiniz, havlunuzu kuma serip denize girebilirsiniz. Ancak hirsizlik riski var tabiki. Tahmin edilebileceği gibi cumartesi ve pazar asiri kalabalık sebebiyle asla düşünülmemeli. Plajda herturlu seyyar satici ve falcılar var. Falcilar elleriniz ne kadar güzel bahanesiyle, elinizi tuttularmi sonu ödemeyle bitiyor. Kumsal daki problemler disinda denizde de cok sayida tekne, banana, jetski vs yüzenlerle ic ice.
Burdan cevre adalara giden tekneler kalkıyor. Gidis donus bilet veriyorlar 10 usd gibi. Bunlarla cevre adalara giderek kalabalıktan kurtulmak mumkun.
Bunun disinda oteller in anlastigi ve kaliteli plaj işletmeleri var, plaja blanca yakinlarinda. Genelde bunlarin denizleri plaja blanca gibi değil. Ancak sakin ve kaliteli hizmet alabileceğiniz yerler. Oteller buraya tur düzenliyor. Teknelerle sabah gidip, aksam geliyorsunuz. Ancak bu tekne yolculuklari 1-1.5 saat gibi suruyor.
YIYECEK-ICECEK
Tropikal meyve dondurmalari sokak aralarinda İtalyan dondurmacilarinda mevcut. Bizde olmayan meyve dondurmalari firsat buldukça denenebilir. Ancak kornete değil, kap içine alin. Cok cabuk eriyor.
Cok sayida tropikal meyve suyu ve karisimlari mevcut.Ancak bunlar içinde Limonada de Coco yani hindistancevizli limonata efsane. Zencefil ve naneli limonata ise ikinci sirada benim için.
Yerel sekerlemeler ozellikle Plaza De Las Coches te hem dükkânlarda hemde sokak saticilarinda mevcut. Dikkatinizi çekecek.
La Mulata =
Plaza Fernandez de Madrid yaninda. Ceviche bir Peru yemeği. Salamura yada haşlama balik yada karides limonsuyu ve cesitli sebzelerle servis ediliyor. Hafif ve lezzetli bir baslangic. Kucuk bir restoran olduğu için rezervasyon gerekebilir. Daha cok ogle yemeği için.
2 kisi 40-50 usd gibi.
Cande=
Plaza de Las Bovedas a yakin. Burasi canli müzik te olan kaliteli bir balik lokantasi. Giriste yer bulabilmek için rezervasyon gerekli. Tropikal sularin baliklari lezzetli değil. Dolayisiyla tavsiyem istakoz yada Jumbo karides. Ille de balik diyorsaniz red snapper. 2 kisi 80-100 usd gibi.
Crepes and Waffles=
Salata,pizza, makarna, tatlilar bulunan kahvaltı yada ogle atistirmalik için kullanılabilecek bir yer. Bu bir restoran zinciri ve diğer sehirlerde de var. Kalite iyi. Hindistancevizli limonata cok iyi. Her firsatta içmenizi tavsiye ederim. San Pedro Claver Kilisesi ne 100 mt mesafede. Ust kata cikip balkonda yer bulursaniz, manzarasida hos. Ancak oglen saati balkon eziyet.
Movich Cartagena de Indias Teras Bar=
Plaza de Bolivar yakininda.Sehirde cok sayida otelin teras bari mevcut. Aksam gunes batisi için tercih edilebilir. Movich bunlardan bir tanesi ama iyisi.
Cafe Del Mar=
Surlarin üzerinde bulunan bu cafe de gunesbatisini seyretmek bir Cartagena klasiği olmuş. 18 30 daki gunes batisi için 16 00 dan itibaren Cafe kalabaliklasmaya basliyor ve kuyruk oluşuyor. Cikan oldukça kuyruktan aliyorlar. Club tarzi müzik ve cok sayida içecek var. Amac sadece gunesbatisi seyretmek ise seyyar içecek saticilarindan alip, surlarin herhangibir yerinden seyredebilirsiniz.
Juan Valdez Cofe=
Starbucks benzeri Kolombiya yerel kahve zinciri. Her sehirde var,
MEDELLIN
COGRAFYA
Ülkenin orta kisminda, yüksek rakimli ve etrafi dağlarla çevrili bir kent.
JOSE MARIA CORDOVA HAVAALANI
2 onemli kent Medellin ve Guatape arasinda kaliyor. Medellin e yaklasik 40dk ve Guatape ye 1,5 saat uzaklıkta. Taksi ucreti medelline 10-15 usd ve Guatape ye 30 usd civarinda.
GUVENLIK
Medellin, Pablo Escobar in yönettiği Medellin Kokain Karteli sebebiyle 1980 ve 90 larda dunyanin en tehlikeli sehirlerinden birisi idi. Narcos dizisi sonrasi ismi duyuldu ve Kolombiya ninda turizm alanindaki cabalari ile simdilerde gezilmesi yer yer mumkun olan bir kent.
Envigado, sehir merkezine komsu ve tamamen ayri bir yönetimi olmasi sebebiyle sehrin en güvenli semti. Ancak gezilip görülecek bisey yok.
El Poblado ise kafe restoran ve barlarin olduğu, gece hayatinin yasandigi, güvenli otellerin bulunduğu semt. Burasida güvenlik acisindan iyi. Ancak yine de gec saatlerde tenha sokaklara girmemek doğru olur.
Comuna 13, turistik bir merkez haline gelmiş eskinin varoşu olmasi sebebiyle gunduz saatlerinde güvenli.
OTEL
Diez Otel, El Poblado da hareketli cadde de ve merkez olarak kabul edilebilecek Lleras Park a 10 dk yürüme mesafesinde bir otel. Odalar iyi, kahvaltı vasat. Ancak catida olmasi sebebiyle güzel bir manzara sunuyor. Catida bulunan havuzuda güzel.
PABLO ESCOBAR
1980 lerde, kokain in illegal madde kullanimi pazarina girmesiyle birlikte, bu alanda Medellin kenti Kartelini kurarak, donemin bir numarali kokain baronu olan Pablo Escobar
bir yanda cok kişinin olum emrini vermiş, ülkenin baskanjna bile suikast düzenleyebilecek acimasiz bir orgut lideri iken, diğer yanda fakirleri destekleyen, evsizlere mahalle hediye eden, kizi usuyor diye dolarlari şöminede yakan, esine ve cocuklarina karsi sonsuz şefkatli bir kimlikti.
10 yilda dunyanin en zengin adamlarindan biri haline gelmişti. O donem kartelin kasasi olan abisine, kac para vardi diye sorduğumda, ben bile hesabini tutamiyordum. Hergun gelen uçak ve kamyon dolusu dolarlari koyacak yer bulamiyorduk dedi. Tabiidir ki bu kadar cok paraya sahip olunca, zamanin en unlu sahislari ile arkadaşlık yapip onlari cesitli partilere cagiriyordu. Maradona, Frank Sinatra yakin arkadaslari olmuştu. Ciftligine afrikadan getirdiği hayvanlar ile hayvanat bahçesi kurdu.
Kolombiya hukumeti ve ABD zaten pesindeydi. Kanun onunde aklanmak için, bir sure kendisi için ozel inşa ettirdiği hapishanede kalmayi kabul etti. Ancak orda da rahat durmadi ve hapishanede cinayet islediginin duyulmasi bardagi tasiran damla oldu. Baska hapishaneye nakletmek istemeleri uzere kacti. Bu aşamada, o zamana kadar anlasmali hareket ettigi komsu kent Cali Karteli, solcu gerillalar ve Medellin Kartel inin bazi alt liderlerinide karsisina alinca, hepsi beraber toplanarak Los Pepes isimli bir grup kurdular ve Escobar ile ilişkili kimseleri birer birer oldurmeye basladilar. Yaklasik 1 yil gibi bir surede escobar tum gucunu kaybetti. Nihayet oglu ile yaptigi uzun bir telefon görüşmesi ile yeri belirlendi ve kaçmaya calisirken vuruldu. Bazilari intihar ettiğini soyluyor. Tum hayati boyunca, ABD de hapise girmektense Kolombiya da bir mezari tercih ederim demiş.Ayrica basindaki kurşunlardan birinin, kendimi soyle vururum diye tarif ettiği yerden girdigi söyleniyor.
2015 te Narcos isimli dizi de Pablo Escobar in hayati anlatılınca, zaten bilinen isim iyice meşhur oldu. Ardindan benzer sekilde birkaç dizi daha çekildi. Sonuc olarak Medellin ve Escobar ile ilişkilendirilen yerlerde ilgi odagi haline geldi ve Escobar turlari düzenlenmeye basladi.
Kolombiya Hukumeti içinde de cok sayida illegal islere bulasmis yada onlarin koruyucusu konumunda politikaci olduğu ve halkin bir kismida Pablo yu sevdiği için hukumet, bu ilgi karsisinda ne yapacagina tam karar veremedi. Ancak onun ideal bir kişi gibi görülmesi, rolmodel olmasi tehlikesi karsisinda Escobar turizmini desteklemedi. Onunla ilgili yerlere giriş yasaklandi yada ortadan kaldirildi.
Cartagena daki Karayip adalarindan biri olan La Isla Grande de okyanus manzarali 300 odali dev bir komplex yaptirmisti. Bugun harabe haline gelmiş durumda
La Finca Manuela, Medellin e 2 saat mesafede ki Guatape de, Escobar in, kizinin adini verdiği mükemmel gol manzarali sarayi. Birsure cesitli amaçlarla kullanildi. Ancak simdilerde kapali ve giriş yasak. Ancak tekne kiralarsaniz, kiyidan görebiliyorsunuz.
Hacienda Napoles ise Medellin e 150km mesafede 7000 donumluk devasa bir arazi. Escobar burayi eğlence merkezi gibi kullaniyordu. Afrikadan getirttiği suaygirlari, zebralar, zürafalar,devekuslari ile bir hayvanat bahçesi oluşturmuştu. Köşkler, tenis kortlari, suni goller, nehir, havaalani, helikopter pisti hepsi vardi. Ayrica buyuk alan olmasi sebebiyle işkence sorgu infaz gibi işlemlerde burda oluyordu. 1993 te olumunden sonra burasi yagmalandi ve evi dahil birçok yapi tahrip oldu, yerlerine başka binalar yapildi. Uzerinde uçak maketi olan unlu kapisini korumuslardi. Bu uçak ABD ye kokain yolladigi ilk ucagin maketi idi. Ancak Escobar in kurbanlarina saygi olarak kaldirdilar. Escobar in suaygirlarinin bazilari kaçarak, cevre nehirlerde yasamaya basladi. Gunumuzde afrika disinda ki tek suaygiri mevcudiyeti doğal yasamda. Birazda evcilleşmişler.
Temiz bir nehir olmasi sebebiyle, gunumuzde nehir aktiviteleri de içeren bir tema parki olarak kullaniliyor. Dinazor heykelleri, havuzlar, suparki, piknik alanlari vs mevcut. Ayrica Escobar döneminden kalma hayvanlarin yanina getirilen diğer hayvanlarla bir vahşi yasam parki oluşturulmuş.
GEZILECEK YERLER
Medellin 1 tam günde gezilebilecek bir sehir. Buraya gelenler genelde Pablo Escobar için geliyorlar ve onunla ilişkilendirilen yerleri geziyorlar. Bunun haricinde, simdilerde turistik bir semte donusturulmeye calisilan Comuna 13 varos mahalle, Botero nun heykelleri bulunan Plaza Botero ve tepelere cikan teleferik diğer turistik noktalar.
Medellin e yaklasik 2 saat uzaklıkta Antioqia ve Santa Fe isimli tarihi sehirler ile Guatape,4 saat uzaklıkta eskiden Escobar in ciftligi olan Hacienda Napoles Tema Parki var
San Javier Teleferik=
San Javier, Medellin toplu ulasimi kavsak noktasi. Istasyonun 1000mt etrafındaki daire güvenli bölge. Rayli sistem ve tepelerdeki varoşlara cikan teleferik burdan basliyor. Teleferik son durak La Aurora. Bu istasyona kadar teleferik ile gidilip gelinebilir. Teleferik sürekli hareket halinde,dolsun diye beklenmediği için, teleferiğe yanliz binme firsati yakalayabilirsiniz. Arada duraklar da inilebilir. Fakat disari cikmak doğru olmaz. Guvensiz bölgeler.
San Javier- La Aurora- San javier teleferik turu sonrasi hemen komsu bölge Comuna 13 ziyaret edileblilir.
Comuna 13=
1980 lerde bir gecekondu mahallesi olarak kuruluyor. 1 mt lik cok dar sokaklari, tepenin eteğinde olmasi sebebiyle, birbiri üzerinde gayet karmasik olarak inşa edilmiş binalari ve dolayisiyla labirent sokaklari ile suçlular için tam bir saklanma cenneti. Yogun esrar ve kokain kullanimi, ticareti, kadin satisi, kumar, bahis gibi herturlu yasadisi isin bulunduğu bir bölge. Dolayisiyla cete savaslari ile cok kişi hayatini kaybetmiş. Soygun, gasp ve fidye amacli kacirmalar da mevcut.
2002 de 3 kartel bu mahallede 24 saat suren bir catismaya giriyor ve cok sayida kimse oluyor. Bunun üzerine devlet buraya 2 helikopter dolusu komando gönderiyor ve bu komandolar kartellerin adamlarinin neredeyse tamamini vuruyor. Bundan 10 yil sonra, semtin bir ana caddesine yürüyen merdiven inşa edilmiş, hukumetin bölge halkina el uzattigini göstermek için. Bu tarihten sonra bölgede yasayanlar, disardan gelen ziyaretçilere olumlu bakmaya basliyor ve 2016 dan itibaren turistler gelmeye basliyor. Zamanla bu merdivenin öncesi ve sonrasındaki cadde turist bekleyen cesitli saticilar, sokak göstericileri, kafeler, hediyelikciler ile dolmaya baslamis ve bu gelişim halen devam ediyor.
Burasi Medellin halki için bile ilginç, daha once gelmeyi dusuneyecekleri bir semt olarak. Dolayisiyla haftasonu cok yoğun oluyor. Tabiki sadece cadde. Ara sokaklar değil. Comuna 13 oldukca buyuk bir semt. Biz 2 km kadar bir caddeden bahsediyoruz. Caddeyi gorebileceginiz dikine bir ara sokak belki, ama daha otesi değil.
Mahalleye yaklaşınca aracinizi park ediyorsunuz ve yürüyen merdivenlere doğru yokuş cikiyorsunuz 500mt kadar. Ardindan yürüyen merdivenler ve sonrasinda yine 1500 mt kadar bir cadde. Cok sayida sokak saticisi ve dukkan mevcut.
Plaza Botero=
Botero sisman insan ve hayvan heykelleri yaparak unlenmis kendine has tarzi olan unlu Kolombiya li bir sanatci. Bu meydan da cok sayida heykeli var. Meydan a da adini vermişler.
Konuya ilginiz yoksa, başka bir ozelligi yok.
Plaza Bolivar=
Metropolitan Katedral burda. Fakat yeni bina. Ayrica Bolivar in at üzerinde heykeli bulunan bir park. Narcos dizisinde son günlerinde gelip dondurma yediği sahnenin cekildigi yer. Gorulecek birsey yok.
Katedral=
Medellin e hakim bir tepede Envigado semtinden 30 dk kadar uzaklıkta Pablo Escobar in kendisine hapishane inşa ettiği yer. Gunumuzde bu hapishane ile ilgili hemen tum yapilar yikilmis ve yerine yaslilarevi inşa edilmiş bir kilise cemaatinin kontrolünde. Girise eski ve yeni durumu gösteren fotolar konmuş. Escobar döneminden kalma 2 yapi var. Hapishaneye gelen misafirlerinin indiği helikopter pisti ve askerler onu başka bir hapishaneye transfer etmek uzere geldiklerinde kactigi yolun üzerinde bulunan gözetleme kulesi. Kacis amacıyla yapilmis birkaç tünelin girişi.
Barrio Escobar=
Burasi tam anlamiyla sefalet içinde derme çatma barakalardan oluşan bir gecekondu mahallesi iken, Escobar buraya el atiyor ve ahaliye ücretsiz olarak evler inşa ediyor. O donem politikaya atilma ve secim calismalarida olduğu için, buyuk ihtimal bu çerçevede bir iyilik gibi duruyor. Ancak ote yandan nereye koyacagini bilemediği birsuru para kazanan bir adam olarak, gerçekten yârdim dusunmuste olabilir. Bu mahallede genel olarak Escobar seviliyor tabiki.
Bu mahallede kucuk bir teras üzerine,onun sevdiği azize adina yapilmis kucuk bir sapel, hemen yaninda Escobar ve arkadaslarinin cesitli fotolarini içeren kucuk bir oda yapilmis. Sapel in yaninda kartelin önemli isimlerinin hepberaber fotolari var. Bu terasi oluşturan duvara ise kocaman Pablo Escobar in grafitisini yapmislar. Mahalle de sadece bu alan turistlere serbest gibi. Taksi ye soyleseniz sizi getirebilir. Ancak garanti olsun istiyorsaniz rehberle gelmek gerekiyor. Rehber bile geleceğiniz saati mahalle yöneticilerine soyluyor ve izin aliyor. Bu izne karsilikta korunma saglamis oluyorsunuz. Mahalle içlerine girmek isterseniz mahalleden birileri ile birlikte gezmek gerekir. Rehberiniz bunu organize etmeli. Ancak comuna 13 ile ayni goruntu olduğu için, cok gerekmiyor.
Monaco=
Escobar in Medellin de saklanma amacıyla kullandigi cok sayida evi mevcut. Ancak bunlar bilinmiyor. Bilinen birkaç tanesi varki bunlar en büyükleri ve aşikâr olarak ailesi ile birlikte kullandigi evler. Bunlardan Medellin içinde olani Monaco isimli bina. 6 katli binanin en ust katinda kendi yasiyor ve alt katlar ise korumalarla doluydu. Olumu sonrasi buraya devlet el koyuyor ve cesitli amaçlarla kullanmaya calisiyorlar. Polis ofisi sonrasinda acil cagri merkezi olarak kullaniliyor. Ancak lux semt sakinlerinin, kalabalık oluşturuyor sikayeti ile, Escobar hatiralarini silme politikasi dogrultusunda nihayet bina yikiliyor ve alan bir anit haline getiriliyor.
Mezarlik=
Escobar ailesinin mezarligi, güzel sehir manzarasi olan bir tepede, kilisenin bahçesinde. Annesi, babasi, kardeşi vs bazi aile uyeleri ile birlikte gomulmus. Burda aileden olmayan bir kişi var. O da son ana kadar onu bırakmayan ve vurulduğu gun de kendisini feda eden korumasi limon.
Hacienda Napoles ciftliginde cok sevdiği havuzunu temsilen diktortgen bir alana ordan getirilen cakil doldurulmuş ve orijinal havuzu çevreleyen yeşil granit ten 2 parca bu cakilin ortasina yerleştirilmiş.
Los Olivos=
Son donemde Escobar yaklasik 25 kadar ev kullaniyor ve 2-3 gunde bir kullandigi yeri değiştiriyordu. Son gününde oglu ile yaptigi uzun telefon görüşmesi sonucu yeri tespit ediliyor.Polisleri duyunca Escobar oğluna, kapatıyorum burda garip biseyler oluyor diyor ve pencereden polisleri görünce,sadik korumasi Limon u onlari karsilamaya yolluyor. Kendisi de arkadaki pencereyi kirarak, ordan arka komsunun daha alçakta olan catisina atlıyor ve çevreye mevzilenmiş rakipleri tarafından vuruluyor. Bazilari bunu bilerek yaptigini ve sadece ölerek ailesini koruyabileceğini bildiğini soyluyorlar.
Hem kullandigi daire hem de ustune atladigi cati halen mevcut. Birbirine paralel 2 sokakta iki binada görülebiliyor. Bazen evin yanindaki cati gösteriliyor, olduğu yer olarak. Burasi yanlis. Catiyi görmek için arka sokağa geçmek gerekiyor.
Roberto Escobar Muze=
Roberto, Pablo nun abisi ve kartel dönemindeki kasasi. Katedral den kaçtıktan sonra teslim oluyor, hapse giriyor. Orda Los Pepes in kendisine yolladigi bombali mektubun patlamasi sonucu görme %85 ve bir kulakta duyma tamamen kayboluyor. Bunun üzerine rakipleri pesini birakiyor.
Roberto, Pablo nun kullandigi evlerden birini muze haline getirmiş. Kolombiya güzeli seçilen Escobar in baldizi ile birlikte işletiyor. Onun kullandigi cok sayida modifiye araba, motorsiklet, jetski, cesitli mobilyalar, son doğum gununu halasi ile birlikte kutladigi masa vs gibi eşyalar hala evde duruyor. Ayrica gizli bölmeler ve kasalarda mevcut.
Bilet alip, rehber eşliğinde evi gezdikten sonra, Escobar hediyeliklerini gösteriyorlar, satin almak isterseniz. Roberto ve baldız ile foto çekilmekte mumkun.
Roberto nun oglu ondan ayrılıp bazi esyalari alarak bir muze de o yapmis. Fakat bence burasi gezilmeli.
Lleras Park=
El Poblado da bulunan kucuk bir park. Etrafinda club barlar var ve 22 00 dan itibaren narkotik teklif edenlerin, parayla calisan kadinlarin merkezi haline gelen bölge. Parka girer girmez esrar kokusunu hissedebilirsiniz.
RESTAURANT
LETICIA
ALFREDO VASQUEZ COBO HAVAALANI
Alana inişte eyalet vergisi var.10 usd civari peso nakit olarak ödenebiliyor. Gerekli banknot yaninizda bulunmali. Bagaj banti karsisindaki ofise ödenip bir fis aliniyor ve cikista bu fis görevliye teslim ediliyor. Alan taksileri 15 dk da, 3 usd gibi ucrete sehirmerkezi otellere gidiyor.
SAGLIK
Burasi tropikal orman bölgesi olduğu için cok sayida sivrisinek, sinek, böcek ve parazitler bulunmakta. Bunlarin hepsi, ülkemiz için teşhis ve tedavi zorluğu olan nadir enfeksiyonlara yol açabilir.
Buraya gelmeden once sarihumma asisi olunmasi kesinlikle tavsiye edilirken, koruyucu sitma tedaviside düşünülebilir.
Bunlarin yaninda burada bulunduğunuz tum zaman içinde kuvvetli bocek kovucu losyonlar sürmeniz, mumkun olduğunca vücudu kapatacak tarzda giyinmeniz gerekmekte. Leticia da terlik değil ayakkabı ve corap kullanmaniz zorunlu. Hava cok sicak olduğu için sort, tshirt giyinme eğilimi oluyor. Ancak ozellikle orman içine yapılacak gezilerde uzunkol ve pantolon giyinmek korunma acisindan önemlidir. Kullanılacak böcek kovucu losyonlari Leticia daki eczanelerden almak daha mantikli.
GUVENLIK
Kucuk bir sehir, uzak bir bölge ve 3 ulkenin polisinin bulunmasi sebebiyle diğer sehirlere gore daha güvenli. 22 00 a kadar sehir merkezinde gezilebilir.
OTEL
Decameron Ticuna Lodge, Leticia merkezde, ala kart olarak kahvaltı ve aksamyemegi dahil hizmet veren bir otel. Cesitli turlari otelden almakta mumkun. Otelde İngilizce bilen yok gibi. Aksam yemeğinde seçenekler var. Bunlari anlayabilmek için biraz İspanyolca gerekiyor.
Internet ücretli. Sebeke den internet cok cok yavaş. Bolgenin en iyi oteli.
On Vacation Amazon Hotel, ormanin içinde botla gidilebilen, kendinizi daha fazla ormanda hissedebileceğiniz, Amazon a bakan havuza girebileceginiz bir konaklama. Ancak otelden cikmak isterseniz sadece onlarin pahali ulasimlarini kullanmak zorundasiniz. Ozel mülk olduğu için, taksi tekneler yanasamiyor. Bu durumda turlari vs de hepsini otelden almak zorunda kaliyorsunuz. Otel kalitesi olarakta Ticuna gibi değil. Yiyecek ve oda kalitesi zayif.
GEZILECEK YERLER
Kolombiya nin en güneyi ve Peru ile Brezilya sinirlarinin dibinde. Bu sebeple Brezilya nin Tabatinga kenti ve Peru nun Santa Rosa koyu ile komsu. Yagmurlu sezonda nehir yükselince Peru kenti Gamboa ya gitmekte kolaylaşıyor.
Yagmurlu ve kuru sezon arasinda nehir seviyesi 7mt fark ediyor. Bu sebeple kiyida kutukler üzerinde evler göreceksiniz. Bunlar su yükselince yüzer ev haline geliyor.
Amazon turizmi oldukça gelişmiş. Fakat cogunlukla İspanyolca konuşan turistlere hitap ediyor. Bunlarin coguda Kolombiyali. Cok sayida tur acentasi olmasina rağmen İngilizce bilen rehber bulmak zor. Bu sebeple tur programi ing bilen rehbere gore varis gününde hatta daha once sehir merkezinde bulunan acentalar yada oteliniz ile yapilmali.
Yagmurluk, sapka, gunes gozluk ve ormanda çamura dayanikli spor ayakkabi
Amazon ile ilgili olarak 2 klasik tur var. Biri gunduz yapilan Porto Narino turu diğeri ise aksam yapilan piranha tutma ile yavru timsah avi ve ormanda yuruyus. Bunun haricinde daha maceraperest gezilerde düzenlenebilir, ormanin içinde cadir konaklamalari içeren yada kabilelerle birlikte kalmak gibi. Bu gezilerde daha fazla amazon orman ve nehir manzarasi ile cok sayida kus ve tapir, karincayiyen gibi bazi memeliler görmek mumkun.
Leticia dan amazon üzerindeki en buyuk kent olan Manaus a tekneyle 1 haftada gitmek mumkun. Yolda birsuru koy ve kasabaya uğrayarak gidiyor. Ancak extra görülecek birsey yok.
Leticia merkez=
1-2 katli evlerden oluşan bu kentte birbirine paralel 2-3 ana cadde mevcut. Cesitli dukkanlar, turizm acentalari, bar, kafe, restoranlar burada. Bunlardan başka gezilebilecek 3 yer var.
Yiyecek hali sabah basliyor ve 14 00 gibi kapaniyor. Et ile yerel baliklar sebzeler ve meyveler bulmak mumkun.
Iskele, nehir kenarinda birsuru kucuk, buyuk derme çatma teknenin olduğu 400mt kadar uzunlukta bir rihtima sahip. Yiyecek halinin hemen karsisinda. Amazon tekneleri ve yüzer kiyi evleri ile ilginç bir yer.
Santander Park ta yiyecek pazarindan 500 mt kadar yukarda. Burasi için Leticia nin merkezi denebilir. Aksamuzeri sokak saticilari cogaliyor. Cunku cok sayida ve buyuk kus sürüleri bu saatlerde parka gelerek, oradan oraya bagirisarak uçmalarıyla insanlarin oraya gelerek onlari seyretmesine yol aciyor. Parkin hemen karsisinda bir kilise var. Icini girmek serbest ama kulesine cikmak isterseniz 3 usd gibi bir bagista bulunmaniz gerekiyor. Turistler kuleye cikip kuslarin video ve fotolarini çekiyor. Kuleye cikis merdiveni dar. Tek kişi inip cikabiliyor. 22 00 a kadar sokak saticilari kaliyor.
Leticia-Santa Rosa- Gamboa – Tabatinga=
Bir gun içinde 3 ulke ziyaret etmiş olmak ilginç bir aktivite ve burada mumkun. Sinir kontrolü yok. Ancak pasaporta damga isterseniz is karisiyor. Once bulunduğunuz yerde cikis damgasi alinacak, sonra girdiğiniz yerde giriş damgalanacak. 1 saat sonra tekrar git ayni yerde cikis vurdur. Digerine gec orda giriş. Bu ofisler ilgisiz yerlerde. Onlari bulmak ayri problem. Polisler yerindemi başka soru. Kisacasi damgalarda israrci olmak ciddi zaman kaybi ve problem cikabilir.
Bu gezi en iyi sekilde Leticia limandan kiralayacaginiz tekne ile yapılabilir. Yaklasik 10-20usd gibi 2-3 saat tekneyi tutmaniz yeterli. Oncelikle Amazon un Leticia ya giren kucuk kolundan cikip, buyuk nehire geliyor ve 10 dk da karsi kiyidaki Santa Rosa ya geçiyorsunuz. Santa Rosa kucuk bir koy, iskeleye dik olarak gelen cadde den içeriye doğru yuruyup, sol taraftaki ana caddeye dönerseniz Peru Bayrakli birkaç resmi bina yi görebilirsiniz. Baska da extra birsey yok. Daha buyuk bir Peru yerleşimi isteyenler daha içlerde olan Gamboa ya gitmeyi deneyebilir. Ancak nehir sulari yüksek sezonda ise bu mumkun. Karadan gitmek cok zahmetli. Tekrar iskeleye donup, nehrin Leticia kiyisina döneceksiniz. Fakat Leticia ya değil, komsusu Tabatinga ya. Tabatinga da Leticia kadar hatta daha buyuk bir Brezilya kenti. Iskelenin hemen dibinde bir yiyecek hali ve cok sayida izbe dukkandan oluşan bir carsi var. Bura da da kisa bir tur attiktan sonra teknenize geri gelip, 15 dk da Leticia ya dönebilirsiniz.
Tabatinga gezisini, Leticia merkezden tutacaginiz 3 tekerlikli tuktuklar ile karadan yapmakta mumkun. Yine 10 usd gibi 1 saat tutmaniz yeterli. Cadde de ilerlerken 15 dk sonra terkedilmiş kontrol noktasina ulaşıyorsunuz ve resmi olarak Brezilya ya geçmiş bulunuyorsunuz. Bu cadde üzerinde Brezilya bayrakli birkaç duvar resmi var cafelerin onunde. Turistler bunlarin onunde foto çektiriyor. Resmi Brezilya binalarida yine bu cadde üzerinde
Porto Narino=
Burasi Leticia dan tekne ile 2.5 saat uzaklıkta 10-15 sokaktan olusan turistik bir koy. Leticia ya gore daha doğal. Araç yok.Buraya günde birkaç sefer tekne var. Ancak bu tekneler doğrudan Porto Narino ya gittiği için turiste cazip değil. Bunun yerine yolda birkaç noktada durarak, geze geze Porto Narino ya giden turlara katılmak gerekiyor.
Porto Narino turu için yağmur ihtimaline karsi yağmurluk yada şemsiyenizi,sapkanizi, gunes gozlugunuzu alin. Turlar genelde 2-3 sise su veriyor ve ogle yemeği dahil oluyor. Ancak yinede bazi atistirmaliklar çantaya konabilir. Yerler çamur olabileceği için ayakkabinizda ona gore olmali. Ozellikle maymun ormaninda maymunlarin olduğu yere giden patika kesin çamur. Otel terliklerinin burda kullanilip atilmasi iyi bir cozum. Ayaklarinizi yıkamak cok daha kolay. Donuste bahsis karsiligi ayakkabinizi su ve firca ile temizliyorlar. Tekneye binerken önlere oturabilirseniz iyi olur. Motor gurultusunden uzak olursunuz.
İlk durak, maymunlar adasi Isla De Los Micos. Gunes gozlugu, sapka gibi maymunlarin alabileceği seyleri teknede bırakmakta fayda var.Camurlu bir patikadan 10 dk yürüdükten sonra maymunlarin olduğu bölgeye ulaşıyorsunuz. Rehberinizin size verdiği muz parcasini avucunuzun içinde sadece halka gibi görünecek sekilde tutuyor ve maymunlari kendinize çekiyorsunuz. Telefonu kaptirmamaya dikkat. Maymunlar kucuk olduğu için zararsız. Omuzunuza, sirtiniza, basiniza atlıyorlar ve muzu almaya calisiyorlar. Daha sonra iskelede yerlilerle birlikte foto çektirmeniz mumkun.
Ikinci duraginiz turistiklesmis bir amazon yerli koyu olacak. Toplanti sundurmasina girdikten sonra kabile sefi herkesi çepeçevre oturtuyor ve aralarindan 3-4 gonullu seçiyor. Kendi dillerinde birkaç kelime öğrettikten sonra, beraber birkaç yerel dans yapıyorlar. İsteyenler soru sorabiliyor adetleri hakkında. Sundurmanin etrafında hediyelik ahşap oymalar vs satiliyor. Yoreye has canli, sari, kocaman ağaç solucanlarinin tadina bakmak ta mumkun.
Bu duraklama sonrasi hedef Porto Narino. Porto Narino ya oglen vakti variliyor ve ogle yemeği burdaki bir restoranda aliniyor. Restoran temiz. Ayrica tepede bir seyir kulesi var. 3 usd gibi tırmanabilirsiniz. Ancak ogle vakti oraya tirmanmaya kalkarsaniz dus almis gibi olursunuz. Burasi daha cok orda kalanlarin gunes batisi icin aksam ciktiklari bir kule. Yemek sonrasi geri donus yolculuğu basliyor.
Tam koyun karsisinda nehir bir girinti oluşturmuş, Tarapato Golu ve burasi cok sayida pembe ile gri yunusun yuvasi. Oncelikle bunlar gorulmeye calisiliyor. Tum yolculuk boyuncada nehirde de bu pembe ve gri yunuslari görmek mumkun.Griler kucuk ve boyun sabit. Pembeler daha buyuk ve boyunlarini hareket ettirebiliyor. Sonrasinda Leticia ya doğru yola cikiliyor.
Donus yolculuğunda tek durak var. Buda reserva Victoria regia. Leticia dan hemen once.Burasi kocaman nilüferlerin olduğu bir botanik bahçesi. Niluferleri doğal ortamlarinda seyredebilmek için ahsap patikalar ve teraslar inşa etmişler. Birkac rengarenk papağanda foto çektirmek isteyenler için ortalikta dolaşıyor. Buradan sonra Leticia Iskele de, basladigi yerde tur bitiyor.
Bu geziyi ozel bir tekne tutarak yapmak isterseniz, kiyiboyunca iguana, karincayiyen, anakonda gibi vahşi hayvanlari kafeste tutan yerlilerin evlerine uğrama sansiniz var. Ote yandan vahşi hayvanlarin kafeste tutulmasini desteklemişte oluyorsunuz. Ayni sekilde orman içine doğru 30dk gibi bir yolculukta yaptıran yerli rehberlerede uğrayabilirsiniz .
Piranha avi-Yavru timsah- Gece orman yuruyus
Aksam turlari genelde ilk is olta ile piranha tutmak. Sonrasinda 1 saat kadar suren bir ormanici gece yuruyusu oluyor. Bu yuruyuste örümcek, kurbağa, kelebek, bazi böcekler ve sansliysaniz tarantula görmek mumkun. Anakonda ve jaguar görmek imkansiz. Bunlar cok urkek hayvanlar olduğundan yasam alanlarina yaklaşmıyorlar.
Parco Biologico
Amazon koyu tasvir edilmiş. Yerliler gibi yay ile ok atma, boru ile ok ufleme gibi aktiviteler ile tibbi bitkilerin olduğu botanik bahçesi ile kus iguana gibi kucuk yerel hayvanlarin olduğu alan var.
KOLOMBIYA DAN NE ALINIR
Zumrut=
Bu değerli tasin en cok ciktigi ülkelerden biri. Her sehirde cok sayida zumrutcu var. Kalitesine gore 50 usd den başlayan fiatlarla bulmak mumkun. Konunun uzmani değilseniz Turkiye den daha iyi bir fiata bir tas satin alabilmeniz cok zayif bir ihtimal. Yine de gitmişken hatira olsun, alayim diyorsaniz, gitmeden once ülkemizdeki mücevhercilerden biraz fiat bakarak ve öğrenerek gitmek mantikli olur.
Cartagena da cok sayida turist var ve fiatlar pahali. Bogota da Plaza Bolivar çevresinde cok sayida zumrutcu var. Burada fiatlar daha uygun.
Yerel orgu kumaş çantalar=
Kolombiya yerlilerinin stilinde, cok hos, değişik renklerde orgu çantalar var. En fazla cesit Bogota Plaza Bolivar cevresi. Carrera 7 uzerindeki Artisanal Pasaji içinde birsuru turistik dukkan mevcut.
Deri çantalar=
Kaliteli deri cantalari gayet iyi fiata alabilmek mumkun. En iyi yer yine Bogota Plaza Bolivar cevresi. Alirken fermuarlarin kalitesini cok iyi kontrol edin.
Kahve=
Marketlerden, hediyelikcilerden cesitli kahveler alabilirsiniz. Burda dikkat edilecek nokta 2 cesit kahve olduğu. Amerikan kahvesi yada çekirdek. Eger turk kahvesi seklinde içmeyi dusunuyorsaniz çekirdek kahve olarak alip, burada çektireceksiniz. Fiat için market fiatlarini referans alabilirsiniz. Normalde gumruk kurallarina gore 1kg kahve hakkiniz var. Ancak fazla olduğu takdirde turk gumrugunde problem cikma ihtimali cok zayif. Fiatlar 16usd/kg gibi.
Juan Valdez cafe, sturbacks gibi kahve yaninda tatli kek vs de satiyor. Ayrica paketli kahvelerinden de alabiliyorsunuz. Marketlerde de var.
Ahsap oyma=
Ozellikle Leticia da ahşap oyma tablolar ve cesitli figürler var. Burda dikkat edilecek nokta hava nemi farki sebebiyle, Turkiye ye geldikten sonra bunlarin kisa zamanda yamulabileceği.
Ahsap ne kadar agir ve sert ise yamulma ihtimali o kadar dusuk.
Medellin sofor rehber= 00 57 300 819 9966
